
GÖREVLİ MEMURA DİRENME SUÇUNUN CEBİR VE TEHDİT UNSURUNUN NE ŞEKİLDE GERÇEKLEŞECEĞİNİN AÇIKLANIP TARTIŞILMADAN YASAYA AYKIRI HÜKÜM KURULMASI HAKKINDA YARGITAY BOZMA KARARI
4. Ceza Dairesi 2020/34800 E. , 2023/10806 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla sanık hakkında
A. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
B. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 ve 52 nci maddeleri uyarınca 6.080,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, kararı temyiz ettiğine vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın alkollü şekilde kullanmış olduğu aracın trafikte tehlikeli şekilde seyretmesi nedeniyle vatandaşların yolda devriye görevini ifa eden şikayetçilere ihbarda bulundukları, bu sırada sanığın kullanmış olduğu aracın şikâyetçi jandarma görevlilerinin yanından geçmesi üzerine vatandaşın aracı göstermesi üzerine şikâyetçilerin sanığın kullanmış olduğu aracı takip ettikleri, anons ve sellektör yapmalarına rağmen sanığın aracı durdurmadığı, bunun üzerine şikâyetçi ...'ın ekip aracını sanığın aracının sol şeridine sürdüğü ve diğer şikâyetçi ...'ın da sanığı aracı sağa çekmesi yönünde işaret ettiği ve sanığın aracını sağa çekip durdurduğu, bu sırada sanık ile temyiz dışı diğer sanık ...'ın yer değiştirdikleri, ...'ın şoför koltuğuna, sanığın da ön yolcu koltuğuna geçtiği, sanığın aşırı alkollü olduğunun anlaşılması üzerine alkolmetreye üflemesini söyledikleri, sanığın "Alkol testine girmeyeceği, kendinin aracı kullanmadığını kan testi istediğini." söylediği ve "Ben fen bilgisi öğretmeniyim, biz ...'da çok tanınan sülaleyiz, sizin çocuğunuz hiç mi okul okumayacak, elimden geleni yaparım lan bula bula beni mi buldunuz, bürokratların çocuğuna işlem yapabiliyormusunuz vb." şeklinde tehdit ve hakaret içerikli sözler söylediği, yine temyiz dışı sanık ...'ın şikâyetçilere "Siz hiç mi alkol almıyorsunuz, bizi idare edin." şeklinde sorduğu, şikâyetçilerin alkol almadıklarını beyan etmeleri üzerine ...'ın ...'ın "İnanamıyorum, bu imkansız, siz kesin paralelcisiniz, ...çınız vb." şeyler söylediği, bunun üzerine sanığın da aynı şeyleri de tekrarlayarak "Siz paralelcisiniz, bundan sonra oyumuzu pkk ya vermezsem namussuzum, şerefsizim." şeklinde hakaret içerikli sözler söylemeye devam ettiği, teste girmemekte direnerek hiçbir işlem yapılmasına izin vermediği, sanığın bu şekilde eylemini yaklaşık bir saat kadar sürdürerek direndiği, sanığın engelli çocuğunun şikâyetçilere yönelik ellerinde bulunan araç anahtarını ve şikâyetçi ...'ın silahını almaya çalıştığı, şikâyetçilerin defalarca bu konuda sanığı uyarmasıa rağmen diğer temyiz dışı sanık ...'ın "Eğer anahtarı vermezsen çocuğunun durmayacağını." söylediği, bu şekilde de direnmeye devam ettiği, iddia edilmiş, Yerel Mahkemece, sanığın savunması, şikâyetçi ve katılanın beyanları, olay tarihli tutanak, geçici olarak sürücü belgesi geri alma tutanağı, olay bildirim tutanağı, sorgulama tutanakları ve dosya içerisinde bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek sanığın atılı görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını işlediği kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
Sanığın temyiz sebepleri ve sair sebepler dikkate alınarak yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
A. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu Yönünden
5237 sayılı Kanun'un 265 inci maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçimlik hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, sanığın, görevli polislerce durdurulduğu olay yerinde alkolmetreye üflememesi ve aracının içerisinde bulunan engelli çocuğunun da şikâyetçilerin ellerinde bulunan araç anahtarını ve silahını almaya çalışması eylemlerinde, görevliye direnme suçunun cebir veya tehdit unsurunun ne şekilde gerçekleştiği açıklanıp tartışılmadan, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
B. Hakaret Suçu Yönünden
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; sanığın müşteki ve katılan polis memurlarına söylediği Mahkemenin kabulünde belirtilen sözlerin şikayetçi ve katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, yapılan işleme karşı eleştiri niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
C. Kabule Göre de Her İki Suç Yönünden
Sanığın, görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemlerini birden fazla görevli memura karşı gerçekleştirmesine karşın 5237 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemece verilen karara yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun'un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname'ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca sanık hakkında cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.02.2023 tarihinde karar verildi.
Antalya ceza avukatı Hilmi Burak GÜLÇEK bu tür davalarla ilgili danışmanlık hizmeti vermektedir.
Antalya Gülçek Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek bizlerden ceza davaları ile ilgili bilgi alabilirsiniz.
Bu kararı google profilimizde incelemek için tıklayınız.