
YARGITAY 12.CD,2015/11005 E, 2016/7868 L,04/05/2016 T. KARARI
12. Ceza Dairesi 2015/11005 E. , 2016/7868 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK'nın 179/3-2, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm mahalli Cumuhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği;
İncelenen dosyada ise; olay gecesi, saat 01:55 sıralarında yapılan trafik uygulamasında alkolmetre ile yapılan ölçümde 425 promil alkollü olduğu tespit edilen sanığın aynı gece saat 03:47’de düzenlenen hastane raporunda ise 0.13 promil alkollü olduğunun tespit edildiği dikkate alındığında, her iki rapor arasında çelişki olduğu, 1 saatte alkol miktarının 0,12-0,20 promil arasında düştüğü dikkate alındığında, sanık hakkında en düşük alkol miktarı olarak düzenlenen 0.13 promile bu fark eklense dahi sanığın alkol miktarının 100 promilin altında kaldığı, bu nedenle sanığın lehine olan ikinci raporun esas alınması gerektiği, dosya kapsamından sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine dair başkaca bir delil veya tespit bulunmadığı halde, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
İsabetsiz olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Antalya ceza avukatı Hilmi Burak GÜLÇEK bu tür davalarla ilgili danışmanlık hizmeti vermektedir.
Antalya Gülçek Hukuk Bürosu ile iletişime geçerek bizlerden ceza davaları ile ilgili bilgi alabilirsiniz.
Bu kararı google profilimizde incelemek için tıklayınız.