
SANIĞIN HAKARET EYLEMİNDE BULUNDUĞUNA DAİR HER TÜRLÜ ŞÜPHEDEN UZAK, KESİN VE İNANDIRICI DELİL BULUNMADIĞI GÖZETİLMEDEN YASAL VE YETERLİ OLMAYAN GEREKÇEYLE YAZILI ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA DAİR YARGITAY BOZMA KARARI
4. Ceza Dairesi 2020/34793 E. , 2023/14951 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun'un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanunun 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A-Sanık müdafiinin temyizinin, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, suçun işlendiğine dair delil ve kanuni gerekçe olmadığı, ceza muhakemesi hukukunun temel ilkeleri, masumiyet karinesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi yok sayılarak karar verildiği, iddianamede müvekkilin işlediği iddia edilen hakaret suçunun www.....com sitesinde paylaşılan bir iletiden kaynaklandığının belirtildiği, fakat iddianamede, paylaşıldığı iddia edilen ve dosyaya müşteki tarafından çıktısı sunulan iletinin ... sitesinden paylaşıldığı, müvekkilinin ... hesabının bulunmadığını, dosyaya sunulan ... çıktılarında da herhangi bir hakaret içerikli paylaşım bulunmadığı, Yerel Mahkeme hakaret içerikli paylaşım yaptığı iddia edilen hesabın müvekkile ait olup olmadığı yönünde araştırma yapmadan ilgili hesabın müvekkile ait olduğunun kabulüyle müvekkilin hakaret suçunu işlediğini kabul ettiği, hesabı müştekinin açtığından şüphelendiği, sanığın hakkında açılan davalardan beraat ettiği, müştekinin müvekkile zarar vermek için bu hesabı kendisinin açmış olabileceği yönündeki müvekkilin beyanını destekler nitelikte olduğu, İnternet ortamında herhangi bir paylaşım sitesinde bir kişi adına hesap açmanın oldukça kolay olduğu, açılan hesabın kişinin kendi tarafından, onun bilgisayarından açılıp açılmadığının tespiti için ıp adres araştırması veya kişinin hesabın kendisine ait olduğunu kabul etmesi gerektiği ile hükmün bozulmasına karar verilmesi vesaire ilişkindir.
B-Katılan vekilinin temyizinin, sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olup sosyal paylaşım sitesinden aleni olarak hakaret ettiği, sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olup yerel mahkemece sanık hakkında cezaya hükmedilmesi gerekirken gerekli araştırma yapılmaksızın taraflar arasında bir çok dava açıldığından bahisle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini sanığın cezalandırılmasına hükmün bozulmasına karar verilmesi vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar sanık hakkında hakaret suçundan kamu davası açılmış ise de, taraflar arasında karşılıklı olarak bir çok dava açıldığı ve sanığın aksi sabit olmayan savunmasına göre hakaretin karşılıklı olduğu anlaşılmakla 5237 sayılı Kanun'un 129/3 üncü maddesi gereğince sanığa ceza verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A- Sanık Müdafiinin Temyiz Nedenleri Yönünden;
Ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi uyarınca, sanığın üzerine atılı suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olaylar ve iddialar sanık aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkumiyeti yargılama aşamasında toplanan ihtimali kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, somut olay incelendiğinde, sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, sosyal paylaşım sitesi adresinin bulunmadığını belirtmesi, taraflar arasında husumet ve haklarında açılan davaların suça konu paylaşımı sanığın yaptığı anlamına gelmediğinin anlaşılması karşısında, sanığın hakaret eyleminde bulunduğuna dair her türlü şüpheden, uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
B- Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanığın aksi sabit olmayan savunması karşısında cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği yönünde katılan vekilinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
C- Sair Yönlerden Yapılan İncelemede;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının 141, 5271 sayılı Kanun'un 34/1, 230 ve 1412 sayılı Kanun'un 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi ve ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilinin ve bunların nitelendirilmesinin belirtilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, gerekçesiz hüküm kurulması,
Nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (A) ve (C) bendlerinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkmece kararına yönelik sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanunun 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.02.2023 tarihinde karar verildi.
...KARAR SONU...
Antalya Ceza Avukatı Hilmi Burak GÜLÇEK
Antalyada ceza davaları ile ilgili bu tür davalarda hizmet vermekteyiz.
Ceza davaları ile ilgili danışmanlık almak için bize ulaşabilirsiniz.
Kararı google profilimizde incelemek için tıklayınız.